SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CİHAD ve SİYER BAHSİ

<< 1801 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

119 - (1801) حدثنا إسحاق بن إبراهيم الحنظلي، وعبدالله بن محمد ابن محمد بن عبدالرحمن بن المسور الزهري. كلاهما عن ابن عيينة (واللفظ للزهري) حدثنا سفيان عن عمرو. سمعت جابرا يقول:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من لكعب بن الأشرف؟ فإنه قد آذى الله ورسوله) فقال محمد بن مسلمة: يا رسول الله! أتحب أن أقتله؟ قال (نعم) قال: ائذن لي فلأقل. قال (قل). فأتاه فقال له وذكر ما بينهما. وقال: إن هذا الرجل قد أراد صدقة. وقد عنانا. فلما سمعه قال: وأيضا. والله! لتملنه. قال: إنا قد اتبعناه الآن. ونكره أن ندعه حتى ننظر إلى أي شيء يصير أمره. قال: وقد أردت أن تسلفني سلفا. قال: فما ترهنني؟ قال: ما تريد. قال: ترهنني نساءكم. قال: أنت أجمل العرب. أنرهنك نساءنا؟ قال له: ترهنوني أولادكم. قال: يسب ابن أحدنا. فيقال: رهن في وسقين من تمر. ولكن نرهنك اللأمة (يعني السلاح). قال: فنعم. وواعده أن يأتيه بالحارث وأبي عبس بن جبر وعباد بن بشر. قال: فجاءوا فدعوه ليلا. فنزل إليهم. قال سفيان: قال غير عمرو: قالت له امرأته: إني لأسمع صوتا كأنه صوت دم. قال: إنما هذا محمد بن مسلمة ورضيعه وأبو نائلة. إن الكريم لو دعي إلى طعنة ليلا لأجاب. قال محمد: إني إذا جاء فسوف أمد يدي إلى رأسه. فإذا استمكنت منه فدونكم. قال: فلما نزل، نزل وهو متوشح. فقالوا: نجد منك ريح الطيب. قال: نعم. تحتي فلانة. هي أعطر نساء العرب. قال: فتأذن لي أن أشم منه. قال: نعم. فشم. فتناول فشم. ثم قال: أتأذن لي أن أعود؟ قال: فاستمكن من رأسه. ثم قال: دونكم. قال: فقتلوه.

 

[ش (من لكعب بن الأشرف) أي من كائن لقتله.

(ائذن لي فلأقل) معناه ائذن لي أن أقول عني وعنك ما رأيته مصلحة من التعريض وغيره.

(قد عنانا) أي أوقعنا في العناء وهو التعب والمشقة وكلفنا ما يشق علينا. قال النووي: هذا من التعريض الجائز بل المستحب. لأن معناه في الباطن أنه أدبنا بآداب الشرع التي فيها تعب. لكنه تعب في مرضاة الله تعالى. فهو محبوب لنا والذي فهم المخاطب منه العناء الذي ليس بمحبوب.

(لتملنه) أي لتضجرن منه أكثر من هذا الضجر.

(بوسقين) الوسق، بفتح الواو وكسرها. وأصله الحمل.

(كأنه صوت دم) أي صوت طالب دم. أو صوت سافك دم.

(إنما هذا محمد بن مسلمة ورضيعه وأبو نائلة) هكذا هو في جميع النسخ: قال القاضي رحمه الله تعالى: قال لنا شيخنا القاضي الشهيد: صوابه أن يقال: إنما هو محمد ورضيعه أبو نائلة. وكذا ذكر أهل السير أن أبا نائلة كان رضيعا لمحمد بن مسلمة].

 

{119}

Bize ishâk b. ibrâhîm El-Hanzalî ile Abdullah b. Muhammed b. Abdirrahmân b. Misver Ez-Zührî ikisi birden ibni Uyeyne'den rivayet ettiler. Lâfız Zührî'nindir. (Dedilerki): Bize Süfyân, Amr'dan rivayet etti. (Demişki): Ben Câbir'i şunu söylerken işittim: Resûlullah (SallalIahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Ka'b b. Eşref'e kim çıkacak? Çünkü o Allah ve Resulüne eza etmiştir!» buyurdu. Bunun üzerine Muhammed b. Mesleme :

 

  Yâ Resûlâllah! Onu öldürmemi mi istiyorsun? dedi.

 

«Evet!» buyurdular. ibni Mesleme :

 

  Bana müsaade buyur da (söyleyeceğimi) söyleyeyim! dedi.

 

«Söyle!» buyurdular. Müteakiben ona vararak (söyleyeceğini) söyledi. ikisinin aralarında olanları anlattı ve şöyle dedi:

 

  Bu adam sadaka istedi ve bizi dara düşürdü. Kâ'b bunu işitince :

 

  Vallahi ondan daha da yaka silkeceksiniz! dedi. ibni Mesleme :

 

  Biz şimdi ona gerçekten tâbi* olduk! Onu bırakıp da halinin nereye varacağını görmekten çekiniyoruz. Bana biraz ödünç vermeni dilerim! Dedi. Kâ'b:

 

  Bana rehin olarak ne vereceksin? diye sordu, İbni Mesleme :

 

  Neyi dilersen! cevâbını verdi.

 

  Bana kadınlarınızı rehin verirsin! dedi. ibni Mesleme:

 

  Sen Arapların en güzelisin, sana kadınlarımızı rehnedebilirmiyiz hiç! dedi. Kâ'b:

 

  Bana çocuklarınızı rehin verin! dedi. ibni Mesleme :

 

  Birimizin oğluna söverler de: Bu iki yük hurma karşılığında rehnedildî; derler. Lâkin biz sana zırhları (yâni silâhları) rehnedelim! dedi. Kâb da:

 

  Peki öyle ise! dedi. ibni Mesleme ona Haris, Ebû Abs b. Cebr ve Abbâd b. Bişr ile geleceğini va'detti. Bunlar geceleyin gelerek Kâb'ı çağırdılar. O da yanlarına indi.

 

(Râvi) Süfyân (b. Uyeyne) şöyle demiş: Amr'dan başkası dedi ki: Karısı Kâ'b'a: Ben bir ses işitiyorum; sanki kan sesi! dedi, Kâ'b:

 

  Bu (gelen) Muhammed b. Mesleme ile süt kardeşi ve Ebû Nâile'dir. Mert adam geceleyin yaralanmaya çağırılsa yine icabet eder! dedi. Muhammed (b. Mesleme) (dediki);

 

  O geldiği vakit ben elimi başına uzatacağım. Onu alt etme imkânı buldum mu hemen tutun!

 

Kâ'b indiği zaman kılıcını kuşanmış olarak indi. (Gelenler): Biz senden tîb kokusu duyuyoruz! dediler. Kâ'b:

 

  Evet! Fülân hanım nikâhım altındadır. O Arapların en güzel kokulu kadınıdır; cevabını verdi, İbni Mesleme:

 

  Bana bundan koklamaya müsaade eder misin? dedi. Kâ'b:

 

__ Evet! Koklayabilirsin! cevâbını verdi. O da tutarak kokladı.

 

Sonra;

 

  Tekrarlamama müsaade eder misin? dedi; ve başına iyice hâkim oldu. Arkasından : Tutun! dedi. Onu hemen öldürdüler.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhâri «Kitâbü'l-Megâzî»'de tahrîc etmiştir.

 

Kâ'b b. Eşref, Benî Kureyza yahudilerinin şâiridir. Daima Nebi (SallalIahu Aleyhi ve Sellem)'le müslümanları hicveder; müslümanlar aleyhine müşriklere yardımda bulunurdu. Bedir harbinde maktul düşen müşriklere ağlamış ve haklarında şiirler yazmıştı. Zengindi. Hicretin üçüncü yılı ramazanında öldürüldü.

 

Muhammed b. Mesleme Radiyallahu anh) Ashâb–ı kiram'ın büyüklerinden olup Bedir'de ve diğer gazaların hepsinde bulunmuş; 43 veya 46 tarihinde Medîne'de vâlî bulunduğu sırada vefat etmiştir.

 

Ulemâ Kâ'b'in bu şekilde hîle ile öldürülmesinin sebebi de cevabı hususunda ihtilâf etmişlerdir. îmam Mâzirî şöyle diyor: «ibnı Mesleme'nin Kâ'b'ı bu şekilde öldürmesi Peygamber (SallalIahu Aleyhi ve Sellem)'e verdiği ahdi bozduğu, ona hicvederek sövdüğü içindir. Resûlullah (SallalIahu Aleyhi ve Sellem) aleyhine kimseye yardım etmeyeceğine söz vermişti. Sonra onun aleyhine düşmanlarla birleşerek onlara yardım etti...»

 

Kaadî İyâd'ın beyanına göre ulemâdan bazıları bu meseleye şöyle cevap vermişlerdir:

 

Muhammed b. Mesleme hiç bir sözünde Kâ'b'a emân vermiş değildir. Onunla sadece alışveriş hususunda konuşmuş, bir de hâlinden şikâyet etmiştir. Kendisine bir söz veya emân vermemiştir. Binâenaleyh hiç bir kimsenin «onu gadren öldürdü!» demesi helâl olamaz. Böyle bir sözü biri Hz. Alî'nin yanında söylemiş de Alî (Radiyallahu anh) onun boynunu vurdurmuş. Gadir ancak emân verilip de öldürüldüğü zaman olur.

 

Muhammed b. Mesleme (Radiyallahu anh)'ın: «Bana müsaade buyur da söyleyeceğimi söyleyeyim!» sözünden muradı : izin ver de hem kendi tarafımdan hem de senin nâmına söylenmesini yararlı gördüğüm sözleri kimi ta'riz, kimi tasrîh yolu ile kendisine söyleyeyim demektir.

 

«Sanki kan sesi!» ifadesi: Sanki kan davacısının sesi yahut kan dökücünün sesi manasınadır.

 

«Bu (gelen) Muhammed b. Mesleme île süt kardeşi ve Ebû Nâile'dir.» cümlesi bütün nüshalarda bu şekilde rivayet olunmuşsa da Kaadi İyâd şeyhinden naklen : «Doğrusu Muhammed b. Mesleme ile süt kardeşi Ebû Naile'dir.» diyor. Filhakika Siyer ulemâsı Ebû Naile'nin Muhammed b. Mesleme ile süt kardeşi olduklarını kaydederler. Ebû Naile, Kâ'b'in da süt kardeşi idi.

 

Kâ'b b. Eşref'in katline bir rivayette dört, diğer rivayette beş kişi iştirak etmiştir.,Bunlar : Muhammed b. Mesleme, Ebû Naile Silkân b. Selâme, Abbâd b. Bişr, Ebû Abs b. Cebr ve Haris b. Evs'tir.